Toprak Anası ve Deniz Kızı projesi için ilk yola çıktığımda amacım, kadın kooperatifleri, kadın üretici pazarları ve bireysel girişimlerle “Ben de varım!” diyen ‘Çemberi Oyalı’ kadınlarımızın üretim hikayelerini anlatmak, onların emeğini daha da görünür kılmaktı. Projemde ilerledikçe, heyecanla gördüm ki, ‘Çemberi Oyalı’ kadınlarımızla, ‘Beyaz Yakalı’ kadınlarımızı, el ele ve gönül gönüle bir araya getiren, yepyeni üretim biçimlerine hayat veren girişim hikayeleri de var… Ve anladım ki, böylesine güzel kızkardeşlik hikayelerini anlatmazsam, bir şeyler eksik kalır; üretimde yepyeni ve umut verici bir dönüşümün habercisi olan bu hikayeler, ancak paylaşıldıkça çoğalır.
Aşağıdaki satırlarda okuyacağınız, ‘Elibelinde Tarım’ ve kurucusu-üreticisi Aslı Aksoy’un hikayesi de böyle bir hikaye… Ziraat alanında herhangi bir deneyimi olmayan beyaz yakalı bir çalışanken, kendi ifadesiyle, “Bir gün bir kuşkonmaz yedim ve o gün, hayatım değişmedi elbet…” Ama o günden sonra, “Sen ne etcen kuşkonmazı ceviz yap” diyenlere rağmen peşine düştüğü kuşkonmazı yetiştirebilmek için, Bergama’dan, Torbalı’ya; Aydın’dan Dalaman’a tüm Ege’yi geziyor. Sorarak, araştırarak, risk alıp üretim yaptığı o günlerden, bugün 250 dönüme ulaşan Elibelinde tarlalarında, Muğla’nın Yeşilçam Köyündeki tüm kadınlarla birlikte üretim yapıyor. Bir hayalin peşine cesaretle düşerek başladığı bu yolculukta vardığı noktada, bir köyün kadınlarının ekonomik olarak güçlenmesine katkıda bulunuyor.
İşte Elibelinde Tarım’ın, Aslı Hanım anlattıkça lezzetlenen hikayesi… Elibelinde Tarım’ın hikayesi nasıl başladı?
Ben Ege’liyim. Babam Muğlalı, İzmir’de doğdum, büyüdüm. Aklımda hep bir gün İstanbul’dan temelli dönüş yapıp baba toprağına, temelli yerleşip toprakla uğraşmak vardı. Toprak, toprağına kök salmak, kendi memleketinde ticari değer yaratacak bir üretim modeli, hayalim olmuştu. Profesyonel olarak da meslek tercihim bu yönde oldu. Organik gıda üretimi yapan bir firmada pazarlama müdürü olarak çalışıyordum. New York’ta katıldığımız bir fuarda tanıştığım, kuşkonmazın kültüre alınmış çeşitlerinin lezzeti, sağlık üzerine etkileri ve Amerika ile Avrupa’daki yaygın tüketimi, 'Ne yetiştirebilirim?' sorusunun benim için yanıtı oldu.
Neden “Elibelinde” Tarım?
Elibelinde… Kadın, doğurganlık, verimlilik ve bereketin sembolü. Geleneksel motiflerimizden biri olarak, kilim ve halılardan tanıyoruz onu. Aynı zamanda uğur, kısmet ve neşeyi, kendinden gayret alan kadını sembolize ediyor. Elibelinde; 7 çiftçi kadını, toprağa olan tutkumuzu, yaptığımız işi, işimizi yaparken her sabah kalbimizden geçen dilekleri ifade ediyor…
Kuruluşundan beri Elibelinde Tarım nasıl işletildi, nasıl yol aldı?
Önce 2,5 dönümde deneme üretimi yaptım. 2015’te başladığımız üretim sürecinde, 2018’de, gıda güvenliğine uygun; çevre, hayvan ve insan sağlığını gözeterek sürdürülebilir üretim yaptığımızı onaylayan Tarım Bakanlığı’ndan İyi Tarım Uygulamaları Sertifikamızı aldık. İlaç ve kimyasal gübre kullanımını tamamen reddedip 2019 da Organik Tarım’a geçiş sürecimizi başlattık. Bugün Muğla’nın Yeşilçam Köyü’nde “Elibelinde” markamızla 7 kadının emeği ile organik tarım esaslarına göre üretim yaptığımız, ülkemizin en büyük ikinci kuşkonmaz alanı olan 40 dönüm dikili alana ulaştık. Mevsiminde topladığımız tazecik kuşkonmazımızın turşusunu kurduk. Doğal fermantasyon ile katkısız koruyucusuz kütür kütür, enfes bir lezzet oldu. Bu arada, yine kuşkonmaz sayesinde, yeni bir aydınlanma anı daha yaşadım ve Sade Yağ – saf inek sütü yağı- ürettik. Bir de tereyağını, Kastamonu Taşköprü Sarımsağı ile birlikte saflaştırıp sarımsağın yakıştığı her yemeğe daha fazla ve derin bir lezzet katalım dedik… Durmadık, sade yağın taze biberiye ve kekiklisini yaptık, ardından zerdeçallısı da geldi. Sade yağ koleksiyonumuza daha yepyeni çeşitler eklemeye devam ediyoruz.
Elibelinde Tarım istihdam ettiği kadınların ve Yeşilçam köyünün hayatında neleri değiştirdi?
Bilirsiniz, kırsal hayatın kalbi kadındır. Tarlalarda çalışan, kadındır. Kadın, evinde de çiftçidir, aynı zamanda annedir, ayrıca eştir, gelindir, aşçıdır. Biz birlikte katma değerli bir ürün yetiştirerek düzenli bir gelir elde etmenin yolunu açtık.
Tarımsal üretimin kalbi olan kadınların güçlenmesiyle sektörde karar verici rolleri üstlenmeye başlaması, en çekirdek ölçekte üretimin ve aynı anda kırsal kalkınmanın ve nihayetinde ülkemizin geleceğinin ve kalkınmasının anahtarıdır.
Elibelinde Tarım için geleceğe dair planlarınız nedir?
Kuşkonmaz, ürün kalitesi ile en iyiyi Avrupa standartlarında üretmeyi hedeflediğim ürün. Yüksek kalite standartlarında verimliliğimizi arttırabilmek, aynı zamanda kuşkonmazın ülkemizdeki tüketimini arttırıcı faaliyetler adına yapılacak henüz çok çalışma var. Ayrıca turşu, konserve, donuk kuşkonmaz gibi işlenmiş ürünler üzerine ilk üretimlerimiz başladı ve ilerleyecek.
Esas hedef, iklim koşullarımızı avantaja dönüştürebildiğimiz bölgemizde, ihracata yönelik üretim hacimlerine ulaşmak. Bunu sadece kendim olarak değil, anlaşmalı üreticilik modeli ile daha çok kadını aktif üretime dahil ederek başarmayı hayal ediyorum. Bunun için de üretici olmak isteyenleri, özellikle kadınları tarlamızda ağırlıyor ve onlara düzenlediğimiz eğitimler, seminerlerle her aşamada yardımcı olmaya çalışıyorum.
Genç arkadaşlarla üniversitelerde bir araya geliyor, tarlamızda gönüllü çalışmalara ve eğitimlere katılmaya çağırıyor, onlara da üretmeleri ve girişimci olmaları yönünde ilham verebilmek üzere çabalıyorum.
Elibelinde Tarım'ın kurucusu-üreticisi Aslı Aksoy'a, bu toprakların ve kadınlarının üretkenliğine var olan inancımızı daha artıran bu hikayeyi bizlerle paylaştığı için sonsuz teşekkürlerimi sunuyor, bir yerlerde onun gibi hayalleri olan kadınlarımıza ise "Haydi!" diyorum... :)
Commentaires